İstanbul Devlet Opera ve Balesi Diva Leyla Gencer’i Şahane Bir Konserle Andı
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 20. yüzyılın en önemli sopranolarından birisi olarak tanınan Leyla Gencer’i, ölümünün 15. Yılında özel bir konser ile andı.
Konser, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde sanatseverler ile buluştu.
Batı ülkelerinde "La Diva Turca, La Gencer&quo, La Regina olarak ün yapan Gencer; Milano, Roma, Napoli, Venedik, Viyana, Paris, San Francisco, Köln, Buenos Aires, Londra,
Rio de Janerio, Bilbao, Chicago gibi birçok şehirde sahneye çıkmıştır.
Soprano Leyla Gencer, unutulmaz operaların karakterleri olan; Lucia, Norma, Lady Macbeth, Queen Elizabeth, Floria Tosca, Lucrezia, Madam Butterfly, Alceste, Aida , Violetta ve Leonora’ya uzun yıllar hayat vermiştir. Seçkin opera sahnelerinde ve resitallerde hayranlık uyandırmış ve opera repertuvarı 23 bestecinin 72 yapıtını kapsamıştır.
Konser programında seslendirilen ; Mozart’ın, Figaro'nun Düğünü, Sihirli Flüt; Verdi’nin La Forza del Destino, Don Carlo , Maskeli Balo, Aida, I Vespri Siciliani ;
Rossini’nin Sevil Berberi; Donizetti’nin Anna Bolena; Bellini’nin Norma; Massenet’in Manon; Mascagni’nin Cavalleria Rusticana; Saint-Saëns’in Samson ile Dalila operalarından aryalar, sanatseverler tarafından büyük beğeni ile izlendi.
Konserin solistleri; Esra Abacıoğlu Akcan, Perihan N.Artan, Aylin Ateş, Aslı Ayan,
Jaklin Çarkçı, Evren Ekşi, Anna Sirel Y. Etyemez, Nesrin Gönüldağ, Gülbin Günay, Otilia
İpek, Nazlı Deniz Süren, Hande Soner Ürben ve Evren Işık Yasemin; Fügen Yiğitgil’in
piyanosu eşliğinde sahnedeydiler.
Leyla Gencer Kimdir:
Gencer, 10 Ekim 1928'de Polonezköy'de Hasanzade İbrahim Çeyrekgil ile aslen Polonyalı olan Alexandra Angela Minakovska'nın çocukları olarak dünyaya geldi. Gencer, çocukluğunda dünya edebiyatının, tiyatrosunun, müziğinin, sanat ve kültürünün her alanında geniş bilgiler edindi.
Babasını genç yaşta kaybeden Gencer, 18 yaşındayken İbrahim Gencer ile evlendi. Bu sırada eğitimine devam eden Gencer'i eşi kariyeri boyunca destekledi.
Notre Dame de Sion'da başladığı öğrenimini İstanbul İtalyan Lisesi'nde bitiren sanatçı, daha sonra bir süre Beyazıt Kütüphanesi'nde çalıştı. Gencer, İstanbul Konservatuvarı'nda şan eğitimi aldığı sırada Reine Gelenbevi, Cemal Reşit Rey ve Muhittin Sadak'ın öğrencisi oldu.
Daha konservatuvardaki ilk eğitim gününde La Scala'da sahneye çıkmayı kafasına koyan Gencer, 1946-1949 yıllarında İstanbul Şehir Korosu'nda solo sanatçısı olarak yer aldı.
İtalya'nın ünlü opera sanatçılarından olan Arangi Lombardi, Ankara Devlet Konservatuvarı'na şan eğitimi vermesi için davet edilince Leyla Gencer, sanatçıyı kendisini dinletmek için ziyaret etti ve performansıyla hocayı etkiledi.
Ankara'ya giden Gencer, Lombardi'nin yanı sıra İtalyan tenor Apollo Granforte, Adolfo Camozzo, Di Ferdinando, George Reinwald ve Domenico Trizzio'nun da öğrencisi oldu.
Leyla Gencer, 1949'da Ankara'ya gittiğinde, Devlet Tiyatrosunun başında Muhsin Ertuğrul görevdeydi ve opera da devlet tiyatrosuna bağlı olarak çalışmalarını yürütmekteydi. O dönemde operanın solist kadrosunda yer olmamasından dolayı koro sınavına başvurmak durumunda kalan Gencer, sınavı kazanarak ve koronun kadrosuna alındı.
1950'de Ankara Devlet Tiyatrosu'nda Cavalleria Rusticana eserindeki "Santuzza" rolü dönüm noktası oldu.
Birçok resmi devlet resepsiyonunda sahne alan Gencer, 1953'te ABD Başkanı Dwight Eisenhower için, Çankaya Köşkü'nde verilen konserde Henry Purcell'a ait "Didone" aryasını söyledi. Gencer, yine aynı dönemde Fransız Parlamento Başkanı ve Dışişleri Bakanı için Faust operasının "Mücevherler" aryasını seslendirdi.
Gencer, 1954'te Napoli'de "San Carlo Operası"nda rol aldı ve "Cavalleria Rusticana"da "Santuzza" rolünü yaz festivalinde oynadı.
"San Carlo Operası"nda "Yevgeni Onegin" ve "Madam Butterfly"da başrol oynayan Gencer, Napolili Türk olarak anılmaya başladı. O sene "Madam Butterfly" operası için 23 kez sahne aldı.
Gencer ayrıca "La Traviata"daki Violetta rolünü, Avrupa'nın çeşitli kentlerindeki operalarda oynadı, uluslararası festivallere katıldı.
San Francisco'da rahatsızlanan Renata Tebaldi'nin yerine 1956'da "San Francesca de Rimini" operasında sahne alan Gencer, San Francisco Operası'nın bünyesinde 1957 temsil yılında "La Traviata" opera eserde "Violeta" karakterini oynadı. "Lucia di 74 Lammermoor" adlı opera eserinde ise Maria Callas'ın yerine "Lucia" rolünü üstlendi.
Gencer, 26 Ocak 1957'de Milano'da "La Scala Tiyatrosu"nda sahneye çıkma amacına ulaştı. Francis Poulenc'in "Les Dialogues de Carmelites" operasındaki başarısıyla primadonnalığa yükseldi.
Gencer, 1956 ile 1978'de ABD'de birçok opera temsili, resital ve konserde görev aldı.
Londra'da Albert Hall'de, New York'da Carnagie Hall'de orkestra eşliğinde konserler veren Leyla Gencer, "La Scala"da; Verdi, Bellini, Donizetti, Mozart, Monteverdi, Gluck, Tchaikovsky, Britten, Puccini, Cherubini, Spontini, Mayr ve Pizzetti gibi bestecilerin eserlerini yorumladı.
Sanatçı, konserlerini 1992'ye kadar sürdürdü. Sonraki yıllarda eğitimcilik kariyerine ağırlık vererek genç sanatçıları yetiştiren Gencer, Ankara ve İstanbul'da opera sanatı üzerine seminerler verdi.
Türkiye'de opera sanatının tanınması ve gelişmesi için birçok çalışmaya da imza atan usta sanatçı, araştırmacı yönüyle de Türk ve dünya operasına çok önemli katkılarda bulundu. Leyla Gencer, dönemi itibariyle unutulmuş birçok opera eserini tozlu opera arşivlerini tarayarak gün yüzüne çıkardı ve yorumlayarak tekrar opera dünyasına kazandırdı.
Gencer, 1988'de verilen "Devlet Sanatçısı" unvanının yanı sıra en son 2007'de İtalya'da aldığı Caruso Ödülü'ne kadar pek çok önemli ödülün ve nişanın sahibi oldu.
1995'te düzenlenmeye başlayan "Leyla Gencer Uluslararası Şan Yarışması" ile opera dünyasına yeni yetenekler kazandırmaya devam etti.
Hakkında birçok kitap yazılan ve dünyada "Türk Divası" (Diva Turca) olarak tanınan Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008'de Milano'daki evinde kalp ve solunum yetmezliğine bağlı olarak hayata veda etti.