Hz.Ali Diyor ki-2
TBMM, hiç beklemediğim anda, öylesine mükemmel bir faaliyete imza attı ki, o günü “TBMM tarihinin en faydalı ve en hayırlı faaliyetlerinden biri” olarak not aldım ve hem Allah’a hamdettim hem de TBMM’ye teşekkür ettim.
Zira TBMM, 24
Aralık 2020 günü itibariyle, 2021 yılını “İstiklal Marşı Yılı” olarak
kabul etti.
Konu, Meclis
Başkanı Mustafa Şentop’un teklifi ve meclisteki bütün partilerin ortak
oylarıyla kabul edilip yasalaştı.
Bir yıl
boyunca kamuda ve tüm sivil toplum kuruluşlarında Akif, İstiklal Savaşı ve
İstiklal Marşımızla ilgili etkinlikler düzenlenecek.
İşte
yıllardır; kültür, kültür diye feryad ettiğimiz bu ve benzeri faaliyetlerdir,
şimdi sıra; bu faaliyet ve etkinliklerin, okul öncesi sınıflarımızdan,
üniversitelere, tüm okullarımızın müfredat ve anfilerine, derslerine kadar
etkili bir şekilde yansıtılmasına gelmiştir.
Bu çerçevede
biz de, “2021 İstiklal Marşı Yılını” vesile ederek,
Merhum Mehmet
Akif Ersoy’un çevirisiyle Türkçeye kazandırdığı “Hz. Ali Diyor ki” adlı
kitabından “ilgilisine” bazı hatırlatmalar yapmaya devam edeceğiz.
Akif’i ve Hz.
Ali’yi anarak, Hz.Ali (kv)’nin valisine yaptığı öğüt ve nasihatlerin ilk
bölümünü yayımlamıştık.
Bugünkü
yazımızda da ikinci bölümünden bahsedeceğiz:
Halkın
Ayıplarını Araştırma
İnsanların
öyle ayıpları vardır ki, bunların örtülmesi görevi herkesten önce yöneticiye
düşer.
Binaenaleyh
bu ayıpların sana gizli kalanlarını sakın eşeleme.
Senin
vazifen, bildiğin bu ayıpları düzeltmekten ibarettir.
Bilmediklerine
gelince; onlar hakkındaki hükmü Allah verir.
Evet sen,
halkının ayıbını, gücünün yettiği kadar ört ki, Allah da senin gizli kalmasını
istediğin ayıplarını örtsün.
Yanına
Yaklaştırmayacakların
Halkın
arasında yanına hiç yaklaştırmayacağın, kendisinden en çok uzak duracağın
kimseler; halkın ayıplarını en çok araştıran kimselerdir.
İnsanlar
hakkındaki bütün kin düğümlerini çöz; seni intikama doğru sürükleyecek iplerin
hepsini kes.
Sence açıklık
kazanmayan şeylerin tümü hakkında anlamamış görün, şunu bunu gammazlayanın
sözüne sakın çarçabuk inanma.
Çünkü gammaz,
ne kadar saf görünürse görünsün yine hilekârdır.
Seni, yokluk
ihtimaliyle tehdit ederek korkutup, ikram etmekten alıkoyan cimriyi, zor ve
ağır işlerle azmini gevşetecek olan korkağı ve ne de zulme saparak sana
ihtirası iyi gösterecek hırslıyı danışma meclisine sokma.
Çünkü
cimrilik, korkaklık ve hırs öylesine ayrı ayrı tabiatlardır ki, ancak, Allah’u
zü’l Celâl hakkında beslenen sui zan bunların hepsini bir araya getirebilir.
Kendine
Müşavir Edineceklerin
Sana müşavir
olacakların en kötüsü senden evvel, şerli kimselerle iş birliği yapmış ve
onların suçlarına ortak olmuş kimselerdir.
Böyleleri
kat’iyyen senin mahremin olmamalıdır, çünkü bunlar, cânilerin yardımcıları ve
zalimlerin dostlarıdır.
Ne hacet; hiçbir
zalime zulmünde, hiçbir günahkâra cürmünde yardım etmeyen kimseler arasından,
bunların yerini tutacak öylelerini bulabilirsin ki, bunlar; ötekilerin görüş ve
tedbirlerine tamamiyle sahip, buna mukabil onların günah ve suçlarından kesin
olarak temizdirler.
İşte senin
için böylelerinin yükü en hafif, yardımı en çok, sana olan şefkati
herkesinkinden daha fazla, senden başkasına muhabbetleri ise o nisbette azdır.
Bu kimseleri
hem özel, hem de genel toplantılarında kendine yakın tut.
Sonra, bu
şahıslar içerisinden de sana acı gerçekleri herkesten ziyade o söylesin ve
şayet Allah’ın, sevdiği kullarının yapmana razı olmadığı bir harekette bulunmak
istersen, sana yağcılığa kalkıp teşvik etmesin.
Bir de sadık
ve kanaatkâr adamları kendine sırdaş edin; eğer bunlar seni alkışlamazlar ve
yapmadığın bir takım işleri sana isnad ile keyfini getirmezlerse, bunu da
anlayışla karşıla.
Zira alkış ve
yersiz övgüye müsamaha etmek insanı büyüklenmeye sevk eder ve kibire
yaklaştırır.
Sakın
insanların iyisi ile kötüsü, senin yanında bir olmasın zira onları böylece eşit
görmek, bir tarafta iyileri iyilikten soğuturken, kötülerin de fenalığa
meylindeki cesareti arttırır, daha fazla kötülük yaparlar.
NOT: Konu, özellikle genç yöneticilerimiz tarafından daha iyi anlaşılsın diye, elimdeki kitabın baskısı epey eski olduğu için ufak tefek sadeleştirmeler yaptım.
Ferman Karaçam - Haber 7