Günümüze ışık tutan sanatçı: Aşık Veysel
Sazını eline aldı, karanlık dünyasından günümüzü de aydınlattı. Halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nun vefatının üzerinden 48 yıl geçti. Aşık Veysel'in çok bilinmeyen fotoğraflarını TRT derledi.
"Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın"
Aşık Veysel, Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük şairlerinden biri olarak, kendisinden sonra gelen çok sayıda şairi etkiledi, halkla aydınlar arasında şiirleriyle bir köprü kurdu.
Şiirlerini halkın anlayacağı, duru ve arı bir dille yazdı.
1894
Asıl adı Veysel Şatıroğlu olan Aşık Veysel, Sivas`ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi.
1901
İki kız kardeşi yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Kendisi de 7 yaşında aynı hastalıktan iki gözünü kaybetti.
1904
Saz çalıp şiir söylemeye, 10 yaşındayken babasının teşvikiyle başladı.
1919-1920
İlk evliliğini yaptıktan bir yıl sonra anne ve babasını kaybetti.
1928
İkinci kez evlendi ve bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi.
1931
Ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931`de Tecer tarafından düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu.
1933
Cumhuriyetin 10. yılında Ankara`ya getirilen Aşık Veysel, daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz eşliğinde okudu.
1944
İlk şiir kitabı "Deyişler" yayımlandı. Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı.
1965
TBMM`nin aldığı özel bir kararla, Türk diline ve milli birliğe yaptığı hizmetten dolayı maaşa bağlandı.
1971
Nevşehir`in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi.
1973
21 Mart’ta doğum yeri Sivrialan`da vefat etti ve aynı yerde toprağa verildi.
Veysel`in şiirleri, "Deyişler" (1944), "Sazımdan Sesler" (1950) ve "Dostlar Beni Hatırlasın" (1970) kitaplarında toplandı.
-TRT HABER-