Sel
Sahi bu İİT yani, İslam İşbirliği Teşkilatı ne iş yapar?
Bu soruyu çok samimi olarak soruyorum.
Bu örgütün asıl kuruluş amacı, üye ülkelerin menfaatını koruyup kollamak değil miydi?
Tavukları yalan, hile, desise ve sahtekârlıklarla birer birer kümesten çıkarıp götüren tavuk-tilki hikâyesinde olduğu gibi, ortada tüm Müslümanları birer birer düşürüp sömüren bir BM, bir NATO sistemi var ve yıllardır bu Hristiyan kulüplerinin zulmünü bizzat yaşayan ve nihayet 57 tanesi bir araya gelip bir çatı örgütü kuran, ama hiçbir şey yapmadığı halde, bir şeyler yapıyormuş gibi görünen ve BM’den sonra dünyanın en kalabalık üyesini oluşturan bir İİT var.
İİT’nin son bildirilerilerinden biri aynen şöyle :” BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in Filistin’e saldırılarını durdurma konusunda sorumluluk üstlenmediği takdirde, Filistin halkına korunma sağlanması için BM’ye başvurulacak.”
Şu rezalete bakın; yahu kardeşim kimi kime şikâyet edeceksin, 1948’den beri BM’nin bu mesele ile ilgili onlarca kararı var, İsrail hangisini uygulamış ki, siz bir kez daha bu BM’ye başvurup koruma isteyeceksiniz?
Sizin hiç utanmanız yok mu?
Sizin vicdanınız yok mu?
Sizin bir kutsalınız yok mu?
Sizin bir ilkeniz yok mu?
Sizin bir merhametiniz, insafınız yok mu?
Öldünüz mü?
Çürüdünüz mü?
Kanınız kurudu, ruhunuz çekildi mi?
15-20 yıldan beri, kapı kapı dolaşıp, her birinizin memleketinde ve meclislerinde “Dünya beşten büyüktür” diye feryat figan eden ve sizi uyaran bir insan olduğu halde, hanginiz bir risk aldınız, hanginiz bir takım zorlukları göğüsleyerek o insanın yanında durdunuz?
Durmadınız.
Şimdi de bu iğrenç katillerin yaptığı dinsel, kültürel ve insanî linç ve katliam karşında İskoçya’da veya Detroit’de sokağa çıkan insanlar kadar ya da kameraların önünde İsrail’in rezilliğini, faşistliğini, işgalciliğini, ırkçılığını, zulümlerini büyükelçisinin yüzüne haykırarak, bütün dünyaya duyuran İrlandalı Richard Barrett kadar bir vicdan
Sahibi bile olamadan, ahlaksız hâkimi, bir başka ahlaksız hâkime şikâyet ediyorsunuz.
BMGK değil mi, yıllardan beri İsrail’le ilgili alınan bütün kararları veto eden kurum, bu güvenlik konseyi BM’ye bağlı değil mi?
Peki, siz kimi, kime şikâyet edeceksiniz dahası, madem edeceksiniz öyle ise neyi, kimi bekliyorsunuz, ortada Filistin diye bir toprak, Filistinli diye insan kalmadıktan sonra mı şikâyet edeceksiniz?
Öte yandan adı “İslam Dünyası” olup, varlığı görünmeyen civarlardan şöyle bir yakınma geliyor: “Efendim kimseden ses çıkmıyormuş, hele hele Avrupa ülkeleri bu bebek cinayetleri karşısında tamamen susuyormuş”.
Sanırım celladına âşık olmanın en önemli belirtisi, hafıza kaybı ile başlıyor olmalı.
Bizim İslam Dünyası dediğimiz dünya ise şundan bir asır kadar öncesini bile hatırlamıyor.
Halbuki hepimiz biliyoruz; Siyonizm’in temelleri Almanya’da atıldı, yine Almanya’da Rusça konuşanlar tarafından doktrine edildi, İngilizlerin girişimi ile de Müslüman ülkelerin merkezine taşındı.
İsrail, Batı tarafından, Batının ve Amerika’nın asla vazgeçmediği değerlerini yani, Protestan ve Katolikliği korumak üzere nükleer yapı ile donanımlı bir üs haline getirilip korumaya alınmıştır, batı ya da ABD niçin İsrail’e karşı çıksın, hangi millet kendi değerlerini korumak için kurduğu kendi üssüne karşı çıkar?
İİT ayağa kalkmalıdır.
•Yeniden teşkilatlanıp, yeniden icrai faaliyetler yapabilecek donanımlı hale getirilmelidir.
•İİT, “normalleşme” adı altında İsrail’le yapılan anlaşmaya imza atan, kendi içindeki fitne başlarını temizlemelidir.
Bu utanmaz imzacılar, İsrail’in yaptığı bu açık soykırımdan dolayı ya imzalarını geri çekmeli veya üyelikten atılmalılar.
•İİT üyesi ülkeler İsrail’e karşı hem siyasi ve hem de ekonomik boykot kararı almalıdırlar.
•İİT üyesi ülkeler İsrail’in Filistin’e verdiği zararları yerinde tespit edip ilan etmeli hem de uluslararası mahkemelerde bunların tazmin edilmesi için davalar açılmasını sağlamalıdır.
•Yarım asırdan fazla bir zamandan beri temelleri atılmış, üye sayısı bakımından dünyanın ikincisi olan İİT, hala, zulme uğrayan üyelerini silahla korumayı konuşacak bir olgunluğa ulaşamamışsa, bu örgüt niçin vardır, bana kalırsa İİT ya işlevsel bir örgüt olmalı veya lağvedilmelidir.
•İİT üyesi ülkeler İsrail’in savaş suçu işlediğine dair oluşmuş güçlü delilleri toplayarak hem savaş suçunu kanıtlayıp ilan etmeli ve hem de bu kanıtları BM’ye sunarak onların da bu kararı almasını takip etmelidir.
Ve son bir not: dünyada çok az millet böylesine sistematik bir soykırım, linç ve aşağılanmaya maruz bırakılmıştır.
Bir gün bu öfke, öylesine derin ve güçlü bir patlama yapacak ki, bu selin önünde ne Avrupa’nın, ne de Amerika’nın hiçbir barajı duramayacak ve sanırım o günler çok uzak değil.
Ferman Karaçam - Haber 7