Hz. Ali’nin vali olarak tayin ettiği Malik bin El-Haris El Eşter’e uygulamak üzere verdiği emirnameye, günümüzde, yasa ya da yönetmelik olarak bakabiliriz.

Bu yönetmelik; bugünkü çağdaş uygulamalarla karşılaştırdığımız zaman hala geçerliğini koruyan, hatta, yer yer daha ileri olduğunu iddia edeceğimiz bir içeriğe sahiptir.

Böyle olmasından dolayıdır ki, bugüne kadar buradan beş bölümünü paylaştığımız bu yönetmelik, çok takdir gördü.

Biz de, İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Arapça aslından ilk defa çevirdiği ve Seha Meşriyat’ın kitap olarak Arapça, Türkçe ve İngilizce yayımladığı bu tarihi belgeyi söz verdiğimiz gibi, zaman zaman buradaki köşemiz elverdiği kadarıyla sizlerle buluşturmayı sürdürüyoruz. 

Vergi Yönetimi ve Kalkınma 

Vergi hesaplarının incelenmesine, tahsilat işlerine ve en önemlisi de bunların takibine önem ver.

Çünkü, verginin düzeltilmesi suretiyle, vergi yükümlülerinin sağlıklı ve iyi bir duruma kavuşturulmaları, diğerlerinin de sağlıklı ve iyi bir duruma kavuşmaları anlamına gelir. 

Zira diğerlerinin iyiliği ancak, bunların iyi olmalarına bağlıdır. Çünkü halkın hepsi vergi gelirlerine, dolayısıyla vergi ödeyenlerin mevcudiyetine muhtaçtır. 

Aynı zamanda memleketin imarına sarf edeceğin emek de çok fazla olmalıdır çünkü, ödeme gücü ancak, ülkenin kalkınması ile elde edilebilir. 

Kalkınma olmadan vergi toplamaya çalışan kimse tez zamanda ülkesini harabeye çevirir. 

Kalkınmayı Esas Al

Kalkınmış ülkeler yük taşımaya elverişlidir, taşıyabildiği ve senin yüklediğin kadarını götürebilirler.

Memleketin harap olması ise halkının sefalete düşmesindendir. 

Halkı sefil eden sebep ise; yöneticilerin servet toplamaya düşkünlükleri, makamlarında uzun süre kalamayacaklarını düşünmeleri ve bir de geçmişte yaşanan ibretlik olaylardan ders almadıklarındandır.

Afetzedelere Yardım Et

Halkın bir kısmı herhangi bir afetten: kuraklıktan, selden dolayı topraklarının su altında kalıp mahsül alınamadığından, ekilemediğinden veya kıtlıktan zarar görürse onların kendilerini dinle, elindeki bütün vasıtalarla dertlerini hafifletmeye çalış.

Bu hususta hiçbir fedakarlık katiyen sana ağır gelmesin. Zira bu, öyle bir yatırımdır ki, ülkeni imar etmek için yapacağın gayrette hiçbir karşılık beklemeden hemen senin yardımına onlar koşarlar yahut günün birinde yardımlarına ihtiyacın olacak bir hadise zuhur eder, bakarsın ki, gönül hoşluğu ile bütün yükü, üzerlerine almışlar, taşıyorlar, ayrıca onlar için yatırdığın sermayeyi fazlasıyla geri öderler, üstelik bu sebeple onların övgülerini kazanacak, haklarında gösterdiğin adaletinden dolayı iftihar edileceksin. 

Fakir ve Yoksulları Gözet

Halkın bir kesiminde her türlü imkandan mahrum; fakir, çaresiz, kötürüm, felaketzede ve çaresiz kalmış kimseler için Allahtan korkmalı hem de çok korkmalısın.

Bu kesimin içinde halini söyleyen de var, söylemeyen de var.

Bunların hak ve hukuklarını korumak üzere, Allah’ın seni görevlendirdiğini asla unutma ve bunların haklarını gereği gibi koru ve kolla.

Müslümanların bu yoksul insanlar için ayırdığı gelirlerinden bir pay ayır veya hazineden fakir, fukarayı geçim derdine düşmeyecek şekilde düşün ve gözet.

Bu kimselerin hukukunu korumak Müslüman bir memleketteki yöneticinin asli görevlerinden olduğunu unutma...!

Hz. Ali’nin bir valisi üzerinden hatırlattığımız bu bilgiler sadece geçmişte uygulanmış ve sözüm ona bir nostaljik hatıra olarak paylaştığımız bilgiler değil, günümüz yöneticilerinin de büyük bir dikkatle okuyup anlamaları ve uymaları gereken çok değerli metinlerdir.

Bu sebeple, okuyucularımız tarafından oldukça beğenilmiştir.

Umarız ve dileriz ki aynı duyarlılığı yöneticilerimiz de göstersin. 

Bu bilgileri ara ara paylaşmaya devam edeceğiz. 

Sıhhat ve afiyet dileklerimle...

Paylaş